Saturday, March 11, 2006

Renklerin ustası olarak anılan büyük bir ressamın 
öğrencisi eğitimini tamamlamış.  büyük usta öğrencisini 
uğurlarken, yaptığı resmi şehrin en kalabalık 
 meydanına koymasını ve yanına da kırmızı bir 
kalem bırakmasını,  halktan beğenmedikleri yerlere 
çarpı koymalarını rica eden bir yazı  iliştirmesini 
istemiş.Öğrenci birkaç gün sonra resme bakmaya 
gittiğinde  resmin çarpılar içinde olduğunu görmüş.
Üzüntüyle ustasına gitmiş.Usta ressam 
üzülmemesini  ve yeniden resme devam etmesini 
önermiş.  Öğrenci resmi yeniden yapmış..  Usta yine
 resmi şehrin en kalabalık meydanına bırakmasını 
istemiş fakat bu kez yanına bir palet dolusu çeşitli renklerde
 boya ile birkaç fırça  koymasını ve yanına da insanlardan
 beğenmedikleri yerleri düzeltmesini  rica eden
 bir yazı ile bırakmasını önermiş..Öğrenci denileni
 yapmış.  Birkaç gün sonra bakmış ki resmine hiç 
dokunulmamış. Sevinçle ustasına koşmuş.  Usta ressam
 şöyle demiş:  "İlkinde insanlara fırsat verildiğinde 
ne kadar acımasız bir eleştiri  sağanağı ile 
karşılaşılabileceğini gördün. Hayatında resim 
yapmamış  insanlar  dahi gelip senin resmini karaladı.
 İkincisinde onlardan yapıcı olmalarını  istedin. Yapıcı 
olmak eğitim gerektirir. Hiç kimse bilmediği bir konuyu
  düzeltmeye cesaret edemedi. Emeğinin karşılığını, 
ne yaptığından  haberi olmayan insanlardan alamazsın.
 Sakın emeğini bilmeyenlere sunma ve  asla bilmeyenle 
tartışma."  

No comments: